Seong-A, dışarıdan bakıldığında sıradan bir üniversite öğrencisidir, ancak gizli bir ikinci hayatı vardır: O, nesillerdir ailesinden gelen bir gelenekle geceleri şamanlık yapmaktadır. Hayaletleri görüp onlarla ilgilendiği bu yeteneği yüzünden insanlar tarafından küçümsenir ve dışlanır, ama o bu duruma gülümseyerek direnir.
Hayatı, yakışıklı ama bir o kadar da talihsiz olan Gyeon-U ile tanışınca tamamen değişir. Gyeon-U, adeta bir "kötü şans mıknatısı" gibidir ve hayatı sürekli küçük felaketlerle geçer. Bir gün yanlışlıkla Seong-A'nın tapınağına geri geri yürüyerek girdiğinde, Seong-A onun etrafını saran sayısız kötü ruhu görür ve bu talihsiz genci koruyacağına yemin eder. Bu yemin, onu Gyeon-U'nun "doğaüstü koruma meleği" yaparken, ikili arasında filizlenecek olan masum bir ilk aşkın da başlangıcı olur.